Bugünlerde sigortacılara yönetilen neredeyse tek bir soru var; trafik sigortası fiyatları neden bu kadar arttı? Gerek dost meclisinde gerekse sosyal medyada primlerinin 3-4 kat arttığına yönelik şikayetlerle karşılaşıyorum. Tarife sınırlamaları gereği böyle bir uygulamanın mümkün olmadığını bilsem de aynı şikayeti bu kadar farklı insandan duyunca, gerçekten olabilir mi diye bakmak istedim.
Öncelikle 2022 yılında ortalama trafik sigortası fiyatlarındaki artış yaklaşık %105. Bu oranı yüksek bulanlar olacaktır şüphesiz ancak yapılan fiyat artışları şirketlerin maliyetlerini karşılamaktan çok uzak. Sigorta şirketleri bu dönemde her 100 TL’lik prim için 188 TL hasar ödüyorlar. Ancak buradaki asıl soru şu; ortalama prim artışı çok daha düşükken, insanlar neden 3-4 kat artış olduğundan şikayetçi?
Buradaki sihirli sözcük “ortalama”. Ortalamalar genel resmi gösterse de hikâyenin tamamını anlatmıyor. Bunun için trafik sigortasında tarife bazında poliçe adetlerinin değişimine bakmamız gerekiyor. Bu yıl trafik sigortası poliçe adeti yaklaşık %7 oranında artmışken, 1-4 arasındaki kademelerde artış yaklaşık %15. Yani toplam portföy içinde hasarsızlık indiriminden yararlanamayan, hatta sürprim uygulanan sigortalıların oranı artmış. Peki hasarsızlık indirimi olanların oranı neden düşüyor? İki sebebi olabilir, trafik kazasına karışma veya araç satışı.
Bu varsayımı test etmek için öncelikle 2022 ilk yarısındaki trafik hasar adetlerine bakalım. Gerçekten de hasar adetleri 2020’ye göre %61, 2020’ye göre ise %18 oranında artmış. Bu verilerden 2021-2022 yıllarında hasar frekansında önemli bir artış olduğunu anlıyoruz.
Örneğin: 2021’de 4. basamaktan trafik sigortası yaptırmış bir sigortalı, kaza yapması durumunda yenileme poliçesinde %50 sürprim uygulanacak, 2021’de 100 TL’ye yapılan poliçe 2022’de 308 TL’ye yenileyecektir. Ya da 7. basamaktaki %45 indirim uygulanan bir sigortalının aracını sattığı düşünelim. Bu durumda da 2021’de 55 TL’ye yapılan poliçenin yenileme primi 205 TL olacaktır.
Peki bu iki durumun dışında kalan örnekler yok mu? Evet, var. 2021 yılında trafik sigortasında ciddi pazar payına sahip bazı şirketler sektör ortalamasının yarısına yakın bir primle poliçe sattılar. Bugün ise çoğu şirket bırakın iskonto yapmayı, poliçe kesmekten bile imtina ediyor. Sektöre en büyük zararı veren de kısa vadeli kazanımların uğruna, piyasayı bozacak şekilde uygulanan iskontolar oldu.
Bana kalırsa pandemi döneminde çok iyi bir sınav veren ve her kesimin takdirini kazanan sigorta sektörü, enflasyonist ekonomi koşullarında derdini yeterince anlatamıyor. Sektör, trafik sigortasında yaptığı fedakarlığı ve katlandığı maliyeti toplumun her kesimine en doğru şekilde anlatmak mecburiyetinde. Aksi halde, uzun vadeli etkileri finansal kayıplardan çok daha yıkıcı olan repütasyon kaybı ile karşı karşıya kalabilir.
Bir Cevap Yazın