Param olsa zamanım olmuyor, zamanım olsa param… Bambaşka durumlar gibi görünse de bu iki problemin de birleştiği bir nokta var; kıtlık. İhtiyaç duyduğumuzun çok daha azına sahip olmak, bakış açımızın çok dar bir tünele hapsolmasına neden olur. Eğer çok yoğun çalışıyorsanız, aileniz ile yaz tatili planı yapmakta zorlanır, sadece gün içinde bitirmeniz gereken işleri düşünürsünüz. Ya da çok sınırlı bir gelirle geçiniyorsanız, emeklilik birikimlerinizi değil ay sonundaki faturaları düşünürsünüz.

İki davranışsal ekonomist Sendhil Mullainathan ve Eldar Shafir bu kitaplarında, ihtiyaç duyulandan daha aza sahip olmanın bizi nasıl yanlış yollara yönlendirdiğini ve kıtlık etkisi ile nasıl başa çıkmak için neler yapabileceğimizi anlatıyor. Kitapta para yönetiminden, sosyal ilişkilere kadar bir çok alanda yoksulluğun psikolojik sonuçları, gerçek hayattan anektodlarla inceleniyor.  Oldukça spesifik bir alana odaklanmış, derinlikli ve etkileyici bir kitap, davranışsal ekonomi alanına ilgi duyan herkesin okumasını tavsiye ederim.

Continue reading