Türk sigorta sektörünün lokomotifi konumundaki kasko branşı 2021 sonu itibariyle son yılların en yüksek sigortalılık oranına ulaştı. Branş bir önceki yıla göre yazılan prim tutarında %33, poliçe adetinde ise %13 büyüdü. İlk bakışta güçlü bir performans gibi görünen bu sonuçların, detaylara indikçe sektör açısından ciddi problemlerin habercisi olabileceği anlaşılıyor.

Branşın 2021 yılı prim büyümesine baktığımızda nominal olarak %33’lük büyümenin, reel olarak -%2 olduğunu görüyoruz. Artan poliçe adetiyle birlikte değerlendirildiğinde, bir önceki yıla göre %13 daha fazla poliçe %2 daha az primle üretilmiş. Kabaca kasko primleri bir önceki yıla göre %13 ucuzlamış diyebiliriz.

Bu durum her ne kadar çok büyük bir problem gibi gözükmese de 2021 yılında araç fiyatları ve servis maliyetlerindeki artışın %60’ın üzerinde olduğu hesaba katıldığında, teknik sonuçlardaki hasar baskısı daha da artıyor.

Geçmişte bu tarz dönemlerde finansal kazançlar sektörün imdadına yetişir, teknik olarak zarar edilse de finansal olarak kar açıklanırdı. Bugünkü ekonomik konjonktürde finansal olarak kar etmek için tabiri caizse şapkadan tavşan çıkartmak gerekiyor.

Sigorta sektörünün önünde önemli bir yol ayrımı var; ya bir süre karlılığı geri plana atıp sigortalılık oranını artırmaya devam edecek ya da karlılığı ön plana alıp pazarın derinleşmesinden feragat edecek.