Geçen yıl bu tarihlerde ABD’de yaşayan bir dostum aradı. Türkiye’de bir banka hesabı açmak ve çocuğu adına birikim yapmak istediğini söyledi. Parayı dövizde mi tutmalı yoksa hisse mi almalı diye uzun uzun konuştuk. Konuşmanın bir yerinde neden bireysel emeklilik hesabı açtırmıyorsun diye sordum. Son derece şaşırdığını hatırlıyorum. Henüz 4 yaşındaki çocuğunu emeklilik kavramı ile bir arada düşünmekte zorlanmıştı.
Kategori: Denemeler (Page 1 of 3)
Bugünlerde sigortacılara yönetilen neredeyse tek bir soru var; trafik sigortası fiyatları neden bu kadar arttı? Gerek dost meclisinde gerekse sosyal medyada primlerinin 3-4 kat arttığına yönelik şikayetlerle karşılaşıyorum. Tarife sınırlamaları gereği böyle bir uygulamanın mümkün olmadığını bilsem de aynı şikayeti bu kadar farklı insandan duyunca, gerçekten olabilir mi diye bakmak istedim.
Sigorta sektöründe geçirdiğim 10 yılı aşkın sürede; önce hayat dışı, sonra hayat, sonra tekrar hayat dışı ve son olarak yine bir hayat sigortası şirketinde çalıştım. Her ne kadar 4 büyükler arasında mekik dokuyan futbolculara benzer bir kariyerim olsa da sektörler arasındaki farklılıkları gözlemlediğim, son derece öğretici bir deneyim oldu.
Sigortacılık gibi muhafazakâr sektörlerde önyargıları yıkmak zordur. “Türk insanı hayat sigortası satın almaz” da bunlardan bir tanesi. Oysa son beş yılda bu önyargıyı yerle bir eden bir ürün var: Prim İadeli Hayat Sigortası.
Geçen hafta kahvemi almış, yeni aldığım kitaba göz gezdirirken yan masadaki bir sohbete kulak misafiri oldum. Sigortacılık bölümlerinin birinden yeni mezun olduğunu tahmin ettiğim bir genç, sitemkâr bir şekilde sigorta şirketlerinde stajyer olarak dahi iş bulamadığını, mecburen bir perakende satış firmasında işe başlayacağını anlatıyordu.
Geçtiğimiz günlerde bulunduğum ortamda konu dönüp dolaşıp ekonomiye geldi. Sigortacı olduğumu hatırlayan bir arkadaşım “Kasko şirketleri de amma para kazandı ha!” diye serzenişte bulundu. Katılmadığım fakat sebebini anlayabildiğim bir tepkiydi bu.
Sigortacılık kariyerime sektörün köklü şirketlerinden birinde stajyer olarak başladım. İnsan kaynakları ile yaptığım mülakatta ürün geliştirme alanında staj yapmak istediğimi söylediğimde, oldukça şaşırdıklarını hatırlıyorum. Adaylar staj için genellikle UW, reasürans, hasar gibi departmanları tercih ediyorlarmış. Nihayetinde işe başladığımda, şirketin bu alandaki ilk stajyeri olmuştum.
Bundan tam 15 yıl önce, 2007 yılının ağustos ayında ÖSS sonucum açıklandığında, nasıl bir tercih yapacağım konusunda net bir fikrim yoktu. Tercihle ilgili danıştığım bir hocam “aktüerya diye bir bölüm varmış, ABD’de geleceğin mesleği seçilmiş, muhakkak araştır!” dedi. Ben de o heyecanla araştırmaya başladım.
Daha önce birkaç yazımı okuduysanız sigorta sektörünü ne denli sert eleştirdiğimi biliyorsunuzdur. Gerçekten de biz sigortacıların başarısız olduğu birçok konu var. Ama zararları telafi etmek bu konulardan birisi değil.
Türkiye’de yeni bir sigorta şirketi kurulduğunu, sizi de genel müdür olarak tayin ettiklerini hayal edin. Yönetim Kurulu stratejik olarak öncelik verilecek branşın hangisi olacağı konusunda sizden bilgi bekliyor. Alternatifler üzerinde çalıştınız ve iki branş arasında kaldınız.